Blog

Zorluklara karşı olumlu kalmak için 10 soru

Çalışan Bağlılığı

Zorluklara karşı olumlu kalmak için 10 soru

Bu blogda daha çok organizasyon konuları üzerinden çalışan bağlılığı üzerine yazılar var, iletişim, geri bildirim, liderlik davranışları, şirket kültürü, bağlılığın önemi ve sonuçlara etkisi gibi konularda çeşitli yazılara ulaşabilirsiniz.

Bu defa, “çalışan”a, yani kişiye odaklı bir konuda yazmak istedim. Genelde bu tür yazıları “fazla genelleştirilmiş”, “sadece motivasyona dönük”, “altyapısı veya metodolojisi güvenilir olmayabilir” diye eleştirebiliriz, fakat bu yazı madde madde “çalışan”ın ofiste yaşadığı zorluklara yaklaşımını değiştirme önerisi ile ilgimi çekti. Yazının orjinalini en sonda görebilirsiniz. Zor bir durum yaşadığımızda bu maddelerin üzerinden geçerek, uygun olanını deneyerek fayda sağlayabiliriz.

Hayatta olayları değiştiremediğimiz durumlarda onlara atadığımız anlamı ve olaylara reaksiyonumuzu seçebiliriz. Beynimiz bilgileri depolayıp yeni olaylarda bu depolanmış bilgilerle yeni olayların bağlantısını sağlayarak olayları anlamlandırır. Bu anlamda zor zamanlarda olumlu kalmayı deneyebiliriz.

Hala nefes alıyor muyum ?

Bazı zamanlarda yapılacak iş sadece nefes almaktır. Aşırı stresli anlarda nefes darlığı yaşanabileceği bildirilmiştir, bu gibi anlarda sakin olup, bir kenarda rahatsız edilmeden 10 dakika nefes alıştırması yapmak, derin nefes almak stresi azaltıcı etki gösterebilir. Derin nefes almanın stresi azalttığı gösterilmiştir. Olumlu kalmanın şartlarından biri rahatlamış hissetmekse, nefes alma kalitemiz bununla ilgilidir ve doğru nefes almak bu durumlarda ilk yapılacak şeylerden biri olabilir.

Bu yaşananda benim payım nedir ?

Burada “hatam” nedir diye sormuyoruz, payım nedir diye soruyoruz. Bu iki yaklaşım arasında ciddi fark olabilir. Biri yaşananı kabul etmeyi ve sorumluluk almayı düşündürürken diğeri suçun kimde olduğuna odaklanır. Suçu kime atacağınız yerine kendi sorumluluğunuz üzerine odaklanırsanız zorluk derecesini de azaltmış olacaksınız. Eğer durum sizi çok aşmış gibi hissediyorsanız, durumunuzu dürüstçe değerlendirin ve değiştirebileceğiniz şeylere odaklanın.  Bu odaklanmanızı da kolaylaştıracaktır.

Kontrolümün dışında neler oluyor ?

Her zaman kontrolünüz dışında gelişmeler, kararlar, değişimler olabilir. Bazen doğa olayları, makro ekonomi, diğer insanlar sizi etkileyen sonuçları yaratabilir. Ne kadar istesek de her şeyi kontrol edemiyoruz. İçinde bulunduğunuz zorluğa bakın, kontrolünüz dışındaki konuları netleştirin ve onları düşünmeyi bırakın.

Duygu durumum nedir ?

Duygularınıza hakim olamadığınız bir anda vereceğiniz kararlar sağlıklı olmayabilir. Uygun duygu durumunda olmadığımızda hatalı kararlar verme ihtimalimiz artar. Tam bu durumda duygusal olarak uygun bir halde olmadığımızı fark etmek önemlidir, durup nefes alıp durumu yeniden değerlendirmemize olanak tanır. Daha iyi kararlar da aslında kendi kararlarımızda değişimi yaratabileceğimizi göstereceği için bize bir güç duygusu verir.

Şu anda yapabileceğim en önemli şey nedir ?

Bazen hiçbir şey yapmamak en iyi şey olabilir. Bazen sadece bir küçük telefon konuşması en doğru iştir. İçinde bulunduğunuz zorlu anda yapabileceğiniz en iyi şeyi yapmak odaklanmanızı sağlar ve sinir sisteminizi rahatlatır. Olayı atlatacağınıza ait kendinize güveninizi arttırır. Çözüme dönük küçük bir ilerleme bile kendinize güveninizi arttırır.

Bundan ne öğrenebilirim ?

Her zorluk bir öğrenme fırsatı getirir. Bu ne kadar klişe gibi gelse de kulağa, bence içinde doğruluk payı var. Daha yukarıdan bakıldığında kişisel gelişiminiz için de öğrenmek ve doğru yöne hareket etmek değerlidir. Şirketlerin var oluş amacı gibi, kişisel amacımızdan uzaklaştığımızda “kurban” duygusunu yaşayabiliriz. “Neden bu benim başıma geldi” demek yerine “bundan ne öğrenebilirim” demek zorlu bir süreci kötü bir şanstan çözülmesi gereken bir sorun olarak algılamaya götürür.

Kendime iyi bakıyor muyum ?

Stresin sağlığımıza zarar verdiğini gösteren çok sayıda kanıt var. Fiziksel sağlığımızın ruh sağlığımızı etkilediğine dair de çok sayıda çalışma var. Yoğun stres altında çalıştığımız dönemde genelde yemeği azaltıp, uykuyu kesip, hareket etmeyi de azaltırız. Stres yükseldikçe daha da aşırıya gidebiliriz. Bunu yapmayalım. Kendi sağlığınızı tehlikeye atmak içinde bulunduğunuz stresli durumu yok etmeyecek, tam tersine sizin bundan daha kötü etkilenmenize de sebep olabilir. Uyku düzeninizi belli seviyede tutup, sağlıklı yemeğe devam edip, hareket etmeyi sürdürmeliyiz.

Seçeneklerim neler ?

Bir liste yapın. Olumlu ve olumsuz tarafları listeleyin. Seçeneklerinizin bir listesini yapmak sorunun çözümü için izleyeceğiniz yolu görselleştirebilir. Bu aynı zamanda çaresiz olmadığınızı, seçenekleriniz olduğunu gözlerinizin önüne getirir, bu da güçsüz hissetmenizi önler.

Bu olay 5 yıl sonra önemli olacak mı ?

Küçük şeylere büyük önem vermeyin. O anda önemli görünen ama kısa zamanda kendiliğinden çözülecek sorunlar için kendimizi rahatsız etmeyelim. 5 yıl sonrasını düşünmek size bir yeni bakış açısı getirebilir. Genelde olabilecek en kötü senaryoyu gözümüzde canlandırma eğilimi gösteriyoruz. Bu gibi durumlarda, 5 yıl önce olan bir sorunu düşünün, o anda belki “dünyanın sonu” gibiydi… acaba öyle mi oldu, uzaktan bakınca nasıl görünüyor? Aslında çok az sayıda kararımız veya sorunumuz yıllar boyunca etkili olur.

Hayatımızda zorluklar hep olacaktır, bu soruları sorup, nefes alıp, olumlu olabilirsek, daha iyi sonuçlara ulaşabiliriz.

İlham  : https://www.lifehack.org/articles/communication/10-questions-ask-yourself-stay-positive-when-facing-difficulties.html?mid=20150330&ref=mail&uid=281109&feq=daily

Fikrinizi buradan belirtin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir