İş yerinde Olumsuz Gereksiz Derin Düşüncelerden Kaçınmanın 3 Yolu

İş yerinde duygularımızı saklamamak, bastırmamak ve uygun şekilde ifade etmenin önemi ve tükenmişlik sendromuna etkisi üzerine bir kitap okuyorum. Bir bölümünde ilgimi çeken bir bilgi ve beni düşündüren bir yaklaşıma rastladım.
Morten Hansen’in yaptığı bir araştırmaya göre çalışanların %25’i müdürlerinden net bir yön / bilgi alamadıkları için işlerinde odaklanamadıklarını ifade etmişler. Bir süredir ben de bu konunun üzerinde duruyorum ve diyorum ki, müdürlerinden yön ve yapılacak işlerle ilgili bilgi alamayan ve yaptıkları işlerle ilgili dönüş alamayan çalışanlar bu durumu olumsuz değerlendirme ve tükenmişlik sendromuna yaklaşma riski taşıyabilirler. Belli aralıklarla, proje & eylem bazlı veya genel gidişat olarak müdürlerin çalışanlara yön göstermesi, düzeltmeler yapması, performans ile ilgili geri dönüşlerde bulunması kritik önem taşıyor.
Önce küçük bir püf noktasını çalışanlar için paylaşmak isterim. Diyelim haftaya başlarken önünüzde belli bir yapılacaklar listesi var ve müdürünüze “Ne yapayım bu hafta?” diye sormak istemiyorsunuz, bu sizi beceriksiz gösterebilir diye endişe ettiniz, bu anlaşılabilir. O zaman şunu yapabilirsiniz, önünüzde bulunan alternatifleri listeleyin ve sizin öncelik sıranıza göre sıralayın, sonra müdürünüze bu listeyi gösterip – gönderip “Bu hafta bu önceliklerle çalışmak üzerine bir plan yaptım, bu sizin için de uygun mu, önceliklerimi değiştirmemi ister misiniz? diye sorun. Bu şekilde hem beceriksiz görünmez, hem de müdürünüzden doğrudan bir görüş almış olursunuz.
Çalışan geri dönüş alamıyorsa veya yönlendirme net değilse hangi yollara sapabiliyor?
- Kişiselleştirme : Çalışan projedeki sorunun kaynağı olarak kendini görüyor ve neredeyse tüm sorumluluğu alma eğiliminde oluyor. Yani “Batsın bu dünya, tüm suç bende” yaklaşımı.
- Genişletme : Bu olay tüm kariyerimi mahvedecek, her tarafa yayılacak, hayatımı berbat edecek kaygısı
- Kalıcılık : Bu durum kalıcı, hiç bir zaman benden iyi performans çıkmayacak, müdürüm beni hiç beğenmeyecek düşünceleri
Bunlarla ilgili neler yapılabilir, gelin bakalım.
Kişiselleştirme
Olumsuz gelen durum üzerine hemen kişiselleştirmek yerine objektif olarak bakmayı deneyin, tek sorumlu & suçlu acaba siz misiniz? Sizin kontrolünüz dışında etkiler var mıydı, ne kadardı? Ne yapabilirdiniz de yapmadınız? Belki farklı bir gözle durumu değerlendirmek de iyi olabilir. Tabii sorumluluğunuz varsa alın, ancak hemen tüm sorumluluğu almanıza gerek olmayabilir.
Genişletme
Herhangi bir olumsuz durumun tüm kariyerinizi etkileyecek şekilde büyüyeceğine inanmanız için aslında bir sebep yok. Bir toplantıda çok “sivri” davranmış olabilirsiniz, veya müdürünüzle olumsuz bir görüşme kariyerinizin sonu olmayabilir. Olaylara onların “etki alanı” kadar bakabilir, daha gerçekçi değerlendirmeler yapabilirsiniz.
Kalıcılık
Olumsuz bir olayı sürekli şekilde algılamanıza da gerek olmayabilir… Bu olay o projeye, o sunuma, o müşteriye, o rapora ait olabilir ve bunu “kalıcı” biçimde düşünmeniz size zarar verebilir. Cümlelerinizde “her zaman” veya “asla” kelimelerini kullanıyor musunuz, bunu fark etmeye çalışın, eğer duyarsanız bu kelimeleri o cümleyi yeniden belli bir olayla ilgili tekrar kurabilirsiniz. Örneğin müdürünüz hazırladığınız bir sunum sayfasını beğenmedi, “Ben bu sunum işini hiç beceremiyorum” demeyin, “Bu sanırım en iyi işim değildi, tekrar deneyeyim” deyin.
Ekip Lideri veya çalışan olarak bu yazı sizi yeni eylemler için düşündürdü mü? Bana ulaşabilirsiniz.
Ara
Son Yazılar
- Takdir vermekten kaçınma sebepleri ve olası çözüm yolları Eylül 20, 2023
- Koçvari yaklaşımda 4 temel duygu Eylül 13, 2023
- Orta Kademe Yöneticilerinin Önemlerinin 12 Sebebi Eylül 6, 2023
- Ekibinizin size “açılabilmesi” için kullanabileceğiniz 3 soru Ağustos 30, 2023
- Geliştiren Geri Besleme Verebilme Sanatı – 2 Ağustos 23, 2023
Arşiv
- Eylül 2023
- Ağustos 2023
- Temmuz 2023
- Haziran 2023
- Mayıs 2023
- Nisan 2023
- Mart 2023
- Şubat 2023
- Ocak 2023
- Aralık 2022
- Kasım 2022
- Ekim 2022
- Eylül 2022
- Ağustos 2022
- Temmuz 2022
- Haziran 2022
- Mayıs 2022
- Nisan 2022
- Mart 2022
- Şubat 2022
- Ocak 2022
- Aralık 2021
- Kasım 2021
- Ekim 2021
- Eylül 2021
- Ağustos 2021
- Temmuz 2021
- Haziran 2021
- Aralık 2020
- Şubat 2020
- Ocak 2020
- Aralık 2019
- Kasım 2019
- Ekim 2019
- Eylül 2019
- Ağustos 2019
- Temmuz 2019
- Haziran 2019
- Mayıs 2019
- Nisan 2019
- Mart 2019
- Şubat 2019
- Ocak 2019
- Aralık 2018
- Kasım 2018
- Ekim 2018
- Eylül 2018
- Ağustos 2018
- Temmuz 2018
- Haziran 2018
- Mayıs 2018
- Nisan 2018
- Mart 2018
- Şubat 2018
- Ocak 2018
- Ekim 2017
- Eylül 2017
- Mayıs 2016
Kategoriler
- bağımsızlık
- Bağlılık aktiviteleri
- Bağlılık faktörleri
- Çalışan Bağlılığı
- Çalışan Sağlığı
- Çeşitlilik
- Delege etmek
- Geliştiren Organizasyon
- Genel
- Geri Besleme
- girişimcilik
- Güven
- Güven ortamı
- Hesap Verilebilirlik
- Hitabet
- inovasyon
- İş Dünyası
- İş kitapları
- İş-Hayat dengesi
- İşe Alım
- İşveren Markası
- Kapsayıcılık
- Kişisel deneyim
- Kişisel Gelişim
- Kitap
- Liderlik
- Mentörlük
- Ödül ve takdir
- Ofiste iletişim
- ofiste politika
- Ofiste verimlilik
- Pazarlama
- Psikolojik Güvenlik
- Referanslar
- Sağlık
- şeffaflık
- silo mentalitesi
- Şirket kültürü
- Takımlar
- Toplantılar
- Var olma amacı
- Wellness
- Yöneticinin Kalitesi