Ekip Liderleri İçin Duygusal Duyarlık – 1

Ekip lideri veya iş sahibi olarak size “Hep böyle olumlu olmayı ve kalmayı nasıl başarabiliyorsunuz?” diye sorduklarında ne diyorsunuz? Sorunun soruluş biçimine uyarak çeşitli “yollar” mı öneriyorsunuz? Acaba bu soruya daha “gerçek” ve “insan” tarafınızla yanıt verseniz nasıl olur?

Dürüst olmak gerekirse hep olumlu kalmıyorum. Bazen arkadaşları dinliyorum, onların gözlerinden olayları görmeye çalışıyorum, sorunu olduğu gibi anlamaya olumlu tarafa çekiştirmeden neyse öyle algılamaya gayret ediyorum. Bunun ardından “Bu durumda ne yapabiliriz” sorusuna odaklanıyoruz hep birlikte.

Duygularını açabilen, ekibinin duygularını hissedebilen ve anlayabilen liderler günümüzün modern liderlik özelliklerini sergiliyorlar. Düşünülenin aksine ekibiyle bu duygusal bağı kurabilmiş liderler ekiplerinin daha çok açılmasına, kendilerini ifade etmelerine, bağlı olmalarına da sebep oluyorlar.

Son 3 yılda global bir pandemi, yanı başımızda savaş, aniden artan enflasyon, farklı çalışma biçimlerine süratli bir geçiş gibi normalde 10 yılları alacak büyük sıkıntılar yaşadık, yaşıyoruz. Tüm bu zor dönem içinde ekibinizin ve çalışanlarınızın neler yaşadığından haberiniz var mı? Bu zorlu dönemi onlar güle oynaya geçiriyor olabilirler mi… Eğer çalışanlarınızın şu anki “yanan” sorunlarını yakından bilmiyorsanız bu noktaya bakmanızı öneriyorum.

Çalışanlarınızın yaşamakta oldukları bunca soruna rağmen siz “hep” olumlu tarafta olalım, bardağın dolu tarafına bakalım gibi bir tavırdaysanız bir miktar gerçeklerden kopmuş bir görüntü vermeniz olasıdır. Bu tavrın şöyle sonuçları da olabilir..

Lider ile ekip arasında bir boşluk duygusu yaratabilir

Karşılıklı güveni zedeleyebilir.

Ek duygusal yük getirebilir. (Duygusal yük: Hissedilen ile gösterilen davranışın farkının getirdiği yük)

Sürekli olumlu olalım tavrındaysanız ekibiniz şu düşüncelere kapılabilir,

Bizim ne durumda olduğumuzu, neler hissettiğimizi görmüyor

Bizim ne durumda olduğumuzu görüyor ama tepki vermemeyi seçiyor.

Bu gibi bir durumda şu önerilere kulak verebilirsiniz,

Durumu olduğu gibi kabul edin, çalışanlarınızın durumu kendi gözlerinden nasıl gördüğünü ifade etmeleri için ortam yaratın ve onları dinleyin,

Sakince insan tarafınızın ortaya çıkmasına izin verin, empati göstermeye çalışın

İşlerin “iyi” olmadığını kabul edin, uygunca durumu gördüğünüzü ifade edin.

Bu gerçekler içinde ne gibi seçenekleriniz var, bunları ortaya çıkarmaya ve uygun yolu birlikte seçmeye odaklanın.

Bunu yaptığınızda ekibiniz ortada duran gerçekliği onların gördüğü gibi gördüğünüzü ve hissettiğinizi fark edecek ve “seçenekler ve çözümler” üzerine olacak tartışmaya katılmak için can atacaklardır.